Nişantaşı, Teşvikiye Sezai Selek Sokak Hak Apt. No:21/1, 34365 Şişli/İstanbul

Epilepsi Nedir?

Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştırılmayacak kadar karmaşık ve üstün bir sisteme sahiptir.

Bilim ve teknoloji alanında atılan önemli adımlara rağmen insan beyni hala birçok sır barındırmaktadır. Bu sırlardan birisi olan ve halk arasında “sara hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.

Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1’ini etkileyen bir hastalıktır. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir.

Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Fakat temelde akılda tutulması gereken, nöbetlerin iki çeşit olduğudur: Parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar).

Ancak burada kullanılan yaygın terimi daha kötü ve şiddetli bir nöbet tipi anlamına gelmez. Kullanılan bu isimlendirme, farklı nedenlere bağlı oluşan epilepsi nöbetlerini tanımlamak üzere kullanılmaktadır.

Sitemiz, sara hastalığı (epilepsi) ile ilgili olarak toplumu bilgilendirmeyi, bilinçlendirmeyi, hastalar ve hasta yakınlarına bu konuda bilinen doğruları hastalığın tanı ve tedavisindeki son gelişmeleri, ülkemizde epilepsi ile ilgili sağlık merkezleri hakkında bilgi aktarmayı amaçlamaktadır.

Ayrıca sağlık çalışanlarına yönelik olarak hazırlanan bölümde de epilepsi üzerinde çalışan sağlık profesyonellerinin bilimsel gelişmeleri takip edecekleri, bu konuda yapılacak etkinlik, kongre ve konferans duyurularına ulaşabilecekleri bir buluşma ve bilgi merkezi olması hedeflenmektedir

Epilepsi Nöbetleri

Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.

Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Kırkın üzerinde nöbet tipi tanımlanmıştır. Herkes tarafından epilepsi veya sara dendiği zaman anlaşılan ve iyi bilinen tonik-klonik nöbetin yanısıra başkalarının hiç farketmeyeceği kadar hafif nöbet çeşitleri de vardır. Tanımlanmış bu mevcut nöbet tiplerine rağmen herkesin geçirdiği nöbet kendine özgü bazı farklılıklar gösterebilir.

Bu durumlar bazı hastalarda epilepsi tanısının konulmasını güçleştirir ve çok çeşitli karışıklıklara neden olur. Ne yazık ki pek çok hastaya tanı konulamaz ve kendilerindeki problemin ne olduğunun açıklığa kavuşması yıllar alabilir. Bazı kişilerde ise başka bir bozukluğun yol açtığı belirtiler yanlış olarak epilepsi tanısı alabilir. Gelişen tanı yöntemleri sayesinde yanlış tanılar giderek azalmaktadır.

Yeni yapılan sınıflandırmalar ile farklı nöbet isimlerinin ortaya konması konunun daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle aynı nöbet farklı isimlerle adlandırlabilir. Bu bölümde çok teknik ayrıntılara girmeden elden geldiğince geniş bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur: parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar) . Yaygın başlangıç daha kötü ve şiddetli bir nöbet anlamına gelmez. Buradaki gruplama sadece nöbeti oluşturan nedenin farklılığı ile bağlantılıdır ve tibbi nedenlerle bu isimler verilmiştir.

Nöbet anında yaşananlar (nöbet belirtileri) beyin aktivitesindeki değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızla yayıldığına bağlıdır. Parsiyel nöbetler isminden de anlaşıldığı gibi beynin bir kısmından başlarlar. Elektriksel deşarj ya o bölgede kalır ya da beynin diğer bölgelerine yayılma gösterir. Jeneralize nöbetler (tonik-klonik, absans, ve myoklonik gibi çeşitleri vardır) tüm beyne yayılırlar.

Ne tür nöbet olduğunun bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu muhtemelen hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir. O nedenle birisi nöbet geçirdiğinde nöbet hakkında notlar almak hatta video çekmek çok yarar sağlar.

Bu bölümde anlatılanlar tümü ile sizin yaşadıklarınıza uymuyorsa endişe etmeyin. Aynı hastalık da olsa herkesin farklılıkları olacaktır ve bunları bir yere kaydedin. Durumu doktorunuza anlatın. Doktorunuz durumdan emin olamıyorsa epilepsi konusunda çalışan bir nöroloji uzmanına sizi yönlendirecektir.

Epilepsi nöbetleri en sıklıkla psikojen (psikolojik) bayılmalarla karıştırılır.

Psikojen bayılmalar sıkıntı, üzüntü, stres vb olaylarla ilişkili olan ya da kişinin depresyona girmesi sonucu ortaya çıkan ya da kişilik gelişiminde sorunlara bağlı gelişen epilepsiye benzer tekrarlayıcı ataklardır. Epilepsi nöbetleri gibi bu ataklar da kısa süreli olurlar ve bu nedenle sağlık çalışanları ve hekimler hastaların atağını izleyemeyebilir ve bu durum da yanlış tanıya neden olabilmektedir. Psikojen bayılması olan pek çok hasta ne yazık ki epilepsi ilaçları kullanmaktadır ve bu ilaçlar psikojen bayılmalarda etkili olmazlar. Doğru bir tedavi için doğru tanı vazgeçilmezdir. Bayılma atağı yaşayan bir hastada bir sürü tetkik, araştırma, tahlil yapmadan önce atağın özelliklerinin sorgulanması doğru tanıda esastır. Bu amaçla hekime de, hastanın yakınına da bazı görevler düşer. Hekim olayın detaylı bir şekilde tasvirini istemeli ve hasta yakını da detayları aktarabilmelidir. Elbette hasta yakını için başlangıçta bu, hiç de kolay olmayacaktır. Hasta yakını hekimin sorduğu soruları düşünerek, tekrarlayan ataklarda gözlemlerini detaylandırmalı ve ileriki görüşmelerde aktarabilmelidir. Bazen tekrarlayan atakların video kaydına alınması basit ama işe yarayan bir yöntem olabilir. Kayıt yaparken, ortamın iyi aydınlatılmış olmasına dikkat etmeli, hastanın tüm vücudu kayda alınmalı ancak yüzü de net bir şekilde seçilebilmelidir.

Tanı aşamasında hekim epilepsi hastalığından ayırt etmek amacıyla EEG incelemesi isteyebilir.

Doğru tanı konduğunda tedaviye psikiyatri uzmanı da dahil olur. tedavi sürecinde nöroloji ve psikiyatri uzmanının işbirliği gerekecektir. Tedavi kolay olmayabilir, sonuç alabilmek için uzun yıllar gerekebilir. Sadece ilaç tedavisi yetmeyebilir. Hastanın yakınlarının desteği ve işbirliği, kişinin hayatla olan bağının yüksek olması, meşguliyetlerinin bulunması, eğitimli olması tedavi başarısında olumlu göstergelerdir.

Call Now Button